Gayrimenkul alım-satımında tapu harcı, gayrimenkulün gerçek alım-satım bedeli üzerinden hesaplanır. Gayrimenkulün gerçek alım-satım bedelinin belediyelerce tespit olunan emlak vergisi değerinden az olması halinde emlak vergisi değeri esas alınır. Yüksek olması halinde ise tapu harcı, tapu işlemi sırasında taraflarca beyan edilen değer üzerinden hesaplanır.
Uygulamada ise alıcı ve satıcılar tarafından gerçek satış bedeli yerine belediye beyan değeri esas alınarak satışlar yapılmaktadır. Zira her iki taraf da harç oranının toplamda % 4 olması nedeniyle masrafları mümkün olduğunca minimize etmek hedefindelerdir. Ancak kredi çekildiği durumlarda kredi çekilen tutar devlet tarafından takip edilebilir durumdadır. Alıcı ve satıcının günlük hesap hareketleri Maliye tarafından ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü TAKBİS sistemi tarafından kolayca kontrol edilebildiği için devlet beyan değerinin kullandırılan kredi tutarından az olması halinde vergi ziyası cezası kesmektedir.
Bu konuda görüş bildiren Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun ‘Yalnızca daha az harç ödemek amacıyla beyan değerini düşük göstermek kamu gelirlerinde ciddi bir azalma nedenidir. Bu nedenle devlet kredi tutarı beyan değerinin üzerinde olanlara ceza kesebiliyor’ dedi. İşte gerek vatandaşın çoğu zaman bilmeden yaptığı yanlışlığa bir son vermek gerekse bu çok yüksek meblağlı bu cezalarla kamu alacaklarının ciddi meblağlara ulaşmasından ötürü devlet 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasını Öngören Kanun gereğince ilgili mükellefleri uzlaşmaya çağırıyor.
Bu durumun kamuda ciddi bir adım olduğunu söyleyen Hakan Erilkun ‘Vatandaşın çoğu zaman sadece harçtan tasarruf amacıyla yanlış yönlendirilerek yaptığı bu hata ağır cezalarla karşılaşmasına neden oluyor. Şimdi beyan değeri ile kullandırılan kredi arasında fark bulunan mükellefler 6728 sayılı yasa gereğince uzlaşmaya çağırılıyor ve açıklama yapmaları isteniyor. İşte bu uygulama şeffaf toplum-şeffaf hizmet uygulamasının en iyi örneğidir. Böylelikle yargısız infazı ortadan kaldıran açık yöntem sayesinde gerçekler mükellefin beyanı ile ortaya çıkacak, vergisel barışa dayalı adil bir sistem uygulanmış olacaktır’ diye konuştu.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı