Atlı, Afrika’nın başta altyapı olmak üzere kalkınmaya yönelik büyük ihtiyaçları olduğunu ve Çin’in bu ihtiyaçları en uygun koşullarda karşılayabilmesi nedeniyle öne çıktığını belirtti.
Çin, Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) kapsamında Afrika kıtasındaki ekonomik ve stratejik etkisini artırırken, küresel ticaretteki konumunu da güçlendiriyor. 2013’te duyurulan Kuşak ve Yol Girişimi, Çin’den Asya, Avrupa ve Afrika’ya uzanan geniş bir altyapı ağı kurmayı hedefliyor. Demiryolları, limanlar, otoyollar ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli projeler, bu girişimin temel taşlarını oluşturuyor.
Afrika ülkeleri, Çin’in sağladığı milyarlarca dolarlık kredilerle bu projelerin önemli bir parçası haline gelirken, Çin Exim Bank ve Çin Kalkınma Bankası gibi kurumlar projelerin finansmanında kritik rol oynuyor. Ancak bu durum uluslararası arenada tartışmaları da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, Çin’in sunduğu kredilerin bazı Afrika ülkelerini “borç tuzağına” düşürebileceği yönünde endişelerini dile getiriyor. Şeffaflık eksikliği ve bazı projelerin sürdürülebilirliği hakkında soru işaretleri bulunuyor.
Dünya Bankası verilerine göre, 2023 yılında Çin’e en çok borcu olan 20 ülkenin 11’i Afrika kıtasında yer alıyor. Çin’e en yüksek borcu olan Afrika ülkesi 17,8 milyar dolarla Angola olurken, Etiyopya 6,5 milyar dolar, Mısır ise 6,3 milyar dolar ile onu takip ediyor. Ayrıca Zambiya, Kenya, Nijerya, Fildişi Sahili, Güney Afrika, Kamerun, Kongo Cumhuriyeti ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkeler de Çin’e yüksek miktarda borçlu olan Afrika ülkeleri arasında bulunuyor.
Afrika dışındaki ülkeler arasında ise Pakistan (22,5 milyar dolar), Arjantin (21,2 milyar dolar), Sri Lanka (8,6 milyar dolar), Bangladeş (6,7 milyar dolar) ve Laos (6 milyar dolar) gibi ülkeler yer alıyor.
“Afrika’nın İhtiyaçlarını Çin En Uygun Koşullarda Karşılıyor”
Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Afrika’daki büyük altyapı projelerinin Çin devlet politikası doğrultusunda yürütüldüğünü ifade etti. Atlı, “Çin, devlet kapitalizmi modeliyle hareket ediyor. Finansman Çin bankaları tarafından sağlanıyor, projeyi ise Çinli firmalar gerçekleştiriyor. Bu tesadüfi veya piyasa bazlı değil, Çin dış politikasının bir parçası,” dedi.
Afrika ülkelerinin altyapı ihtiyaçlarının çok büyük olduğunu vurgulayan Atlı, “Çin’e borcu olan ülkelerin çoğunun Afrika’dan olmasının temel sebebi, bu ülkelerin büyük projelere ihtiyaç duymasıdır. Çin ise hem uygun finansman koşulları sunuyor hem projeleri daha hızlı tamamlıyor. Ayrıca Batı ülkelerinden farklı olarak siyasi koşullar veya başka şartlar dayatmıyor,” diye konuştu.
Borç Tuzağı Tartışmalarına Eleştiri
Atlı, Çin’in Afrika’daki yatırımlarını sadece kar amacıyla yapmadığını, bunun Çin devlet politikası kapsamında olduğunu belirterek, “Borç tuzağı ifadesine katılmıyorum. İlgili ülkeler ödemede zorlanıyor olabilir ama bu sadece Çin’e değil, diğer ülkelere olan borçlar için de geçerli. Çin, bu ülkelerin borçlarını zamanında ödemesini tercih ediyor. Borç tuzağı söylemi, daha çok jeopolitik kaygılardan kaynaklanıyor,” dedi.
Şeffaflık eksikliğinin eleştirildiğini ve projelerin tek tek değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Atlı, Çin’in ekonomik ve siyasi çıkarları doğrultusunda Afrika ülkelerini borç tuzağına düşürmesinin mantıklı olmadığını sözlerine ekledi.
Yeşil Dönüşüm ve Dijitalleşmeye Yönelim
Son dönemde Çin’in Afrika’daki altyapı projelerinden dijitalleşme, yeşil dönüşüm gibi katma değeri yüksek ancak ölçeği daha küçük projelere yöneldiğini anlatan Atlı, “Çin, artık sadece fiziksel altyapı yapmıyor; yapay zeka, 5G gibi alanlarda liderlik arayışında. Dijitalleşme projeleri, Çin’i borç geri ödememe riskinden de koruyor ve Çin’in küresel konumunu güçlendiriyor,” ifadelerini kullandı.
AA
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı