Steel Summit 2025 kapsamında gerçekleştirilen panelde, Avrupa’da hızlanan yeşil dönüşüm, küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve çelik sektörünün bu dinamiklere nasıl yanıt vereceği çok yönlü biçimde ele alındı.
“Yeşil dönüşüm bizim için bir fırsattır”
Panelin açılışında konuşan Diler Holding Demir Çelik Grubu CSO’su Fatih Gökçe, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında uygulamaya alınan CBAM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) ile birlikte hurda kullanımının stratejik önem kazandığını vurguladı. Gökçe, “Hurdaya erişimin kısıtlı olduğu senaryolarda HBI ve DRI gibi alternatif ham maddelere yönelmek bölgemizde yüksek enerji maliyetleri nedeniyle oldukça zorlayıcı,” dedi.
Türkiye’de EAF (elektrik ark ocağı) üretiminin yaygın olması nedeniyle temiz enerjiye erişimin kritik hale geldiğini belirten Gökçe, “Yenilenebilir enerji projeleriyle 2030 yılı sonu itibariyle enerjimizin %50’sini temiz kaynaklardan sağlamayı hedefliyoruz. Bu sayede kapsam 2 emisyonlarını %90 oranında azaltacağız,” ifadelerini kullandı.
“Avrupa hurda ihraç ediyor, ancak bu sürdürülebilir değil”
SSAB İş Geliştirme ve Ticari Dönüşüm Başkan Yardımcısı Josu Pina Bilbao ise çelik üretiminin temel girdilerinden biri olan elektriğin fiyatının rekabet üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurguladı. Hurda kullanımının sadece miktar değil aynı zamanda kimyasal içerik açısından da sorunlar doğurduğunu belirten Bilbao, “Avrupa şu anda hurda ihraç eden bir bölge, ancak önümüzdeki 10 yılda bu durum tersine dönebilir ve kıtlık yaşanabilir,” dedi.
“Yatırımlar artıyor ama talep büyümüyor”
EUROMETAL Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun İşeri, kapasite kullanım oranlarının sektörde giderek düşeceğini öngördüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: “Pazar büyümediği halde yatırımlar artıyor. Kapasite kullanım oranlarının %85’i geçmesi mümkün görünmüyor, hatta %60’lara kadar düşebilir.”
Küreselleşmenin yerini yerelleşmeye bıraktığını belirten İşeri, “Çin iç tüketimini dengeledikten sonra ihracata daha fazla ağırlık verdi. 40-50 milyon tonluk ihracat 100 milyon tona çıktı, yakında 150 milyon tonu göreceğiz. Bu da diğer ülkeleri korumacı önlemler almaya zorluyor,” dedi.
“Avrupa hurda ihraç ediyor, ancak bu sürdürülebilir değil”
SSAB İş Geliştirme ve Ticari Dönüşüm Başkan Yardımcısı Josu Pina Bilbao ise çelik üretiminin temel girdilerinden biri olan elektrik fiyatının rekabet üzerinde doğrudan etkili olduğunu vurguladı. Hurda kullanımının sadece miktar değil aynı zamanda kimyasal içerik açısından da sorunlar oluşturduğunu belirten Bilbao, “Avrupa şu anda hurda ihraç eden bir bölge, ancak önümüzdeki 10 yılda bu durum tersine dönebilir ve kıtlık yaşanabilir,” dedi.
Avrupa’nın ithal çelikle fiyat rekabeti yapmasının sürdürülebilir olmadığını söyleyen NLMK Europe İş Geliştirme ve Dekarbonizasyon Direktörü Tsanislav Kolev, “Artık kapasite değil, özel çelik ve nihai ürün yatırımları konuşuluyor. Biz de 500 milyon euroyu aşkın yatırımımızla bu dönüşüme hazırlanıyoruz,” dedi.
“Belirsizlik yatırımı yavaşlatıyor”
Flatsteel Hub Yönetici Ortağı Tuğba Çimenci ise küresel ticaret politikalarındaki belirsizliklerin özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler için riskleri artırdığını ifade etti. Çimenci, “Büyük şirketlerin yatırımları küçük oyuncuların adım atmasını zorlaştırıyor. Ticaret sınırlamaları ilerlemeyi durdurmasa da ciddi biçimde yavaşlatıyor,” dedi.
CBAM’ın daha yapılandırılmış bir çerçeve sunsa da üreticilerde hala soru işaretleri oluşturduğunu söyleyen Çimenci, “Şirketler belirsizlik ortamında daha temkinli hareket ediyor. Bu da cesur yatırım kararlarını engelliyor,” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı