Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, "Bol miktarda yeni bina yapımına şahidiz ama çok ilginç, satılık emlak ilanı da aynı derecede yoğun. Kiralık ve satılık emlak… Ben bu kadar tabelaya ilk defa rastlıyorum." dedi.
Türkiye İMSAD Gündem Buluşmaları toplantısında konuşan Erdoğan, gayrimenkul sektörüne ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirme yaptı.
Rusya krizinin aşılmasının hemen ardından Katar konusunda problemlerin çıktığını anlatan Erdoğan, "Rusya'yla krizi çözdük, bu sefer de nur topu gibi Katar krizi kucağımıza geldi. Katar bizim için önemli, bir sürü işimiz var gerek inşaat sektöründe gerekse diğer sektörlerde ama Katar'la arası bozulanlarla da bizim çok ciddi işimiz var. Dolayısıyla bu da bizim yurt dışı müteahhitlik sektörümüzü ve buradaki işlerimizi etkileyecek endişemiz yüksek." diye konuştu.
Çin'in Katar krizindeki konumuna işaret eden Erdoğan, "Belki farkındasınızdır Çin şu anda Türkiye'den Çin'e gideceklere vize vermeme yönünde ciddi bir direnç gösteriyor. Dolayısıyla Katar'a karşı olan grubun destekçisi olarak böyle bir zorluk ülkede yaşanıyor." bilgisini verdi.
"Yapı ruhsatında gerileme var"
Türkiye İMSAD olarak 2013'ten bu yana her ay sektörle ilgili endeks hazırladıklarını belirten Erdoğan, piyasaların referandum sonrası çıkışını beklediklerini söyledi.
Faaliyet Endeksi mayıs ayında 4,7 puan arttığını hatırlatan Erdoğan, tablonun genel olarak umut verdiğini kaydetti.
Yapı ruhsatlarında görülen düşüşün ise sektör adına sıkıntılı bir durum oluşturabileceğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yapı ruhsatı burada çok kritik. Yapı ruhsatı bizim için önemli bir endeks, orada bir gerileme var. O bizi birazcık sıkıntıya sokuyor. Konut satışlarında artış var ama konut satışı artışı birazcık da ciddi bir teşvikin de etkisiyle olmuştu. Yirmi yıla kadar düşük faizli kredilendirme desteği… O birazcık konut satışlarını artırdı bu dönem. Ancak kredi faizleri yine de insanların gelir düzeyine göre yüksek. Dolayısıyla ortalama insanın satın alma gücünü etkilemeye devam ediyor."
Erdoğan, Türkiye'nin işsizlik rakamlarında OECD ülkeleri içerisinde 3'üncü sıraya çıktığını ifade ederek, "Bir numarada Yunanistan var yüzde 23'le, yüzde 15'le İspanya var biz yüzde 11-12 bandındayız. Bizden sonra İtalya ve Portekiz var. Akdeniz kuşağındaki bütün ülkelerde bir işsizlik krizi hala devam ediyor. 'Bizim kayıtlı kayıtsız 6,5 milyon civarında işsizimiz var. Her 5 gençten bir tanesi işsiz' diye bir haberi de sabah radyoda duydum." değerlendirmesini yaptı.
"Bu kadar satılık emlak ilanının olması ne anlama geliyor"
Türkiye gündeminin bir nebze olsun rahatladığını aktaran Erdoğan, "Referandum sonrası işlerde bir uçuş bekliyorduk ama onu henüz görebilmiş değiliz. Tabi mevsim etkisi gelecek şimdi, mevsim etkisiyle beraber inşaat sektörünün kendi doğal sürecinde büyümesi gerekiyor. Siyaseten biraz daha rahatladığımız döneme girdik, umarız bu dönem daha fazla büyümeyi yaşarız." değerlendirmesini yaptı.
Kentsel dönüşüm faaliyetlerinin arttığını anlatan Erdoğan, çok sayıda inşaat vinci, beton mikseri ve şantiyenin göze çarptığını anımsatarak, "Bol miktarda yeni bina yapımına şahidiz ama çok ilginç, satılık emlak ilanı da aynı derecede yoğun. Kiralık ve satılık emlak… Ben bu kadar tabelaya ilk defa rastlıyorum. Belki bulunduğum çevrenin etkisi olabilir.
Ben Kadıköy'de oturuyorum, özellikle bulunduğumuz çevredeki inşaatların kolay satılmasını beklerken bu kadar satılık emlak ilanının olması ne anlama geliyor? Bunu da bilmek isteriz." diye konuştu.
Konut sektöründe görüldüğü öne sürülen bir usulsüzlüğe de dikkati çeken Erdoğan, "Bir dedikodu var, daha doğrusu şehir efsanesi diyeyim, doğru mudur değil midir bilemiyorum. Yap-sat modeli dediğimiz tek inşaatlarda müteahhitler dairelerin satışlarını kendi elemanları üzerine yapıp kağıt üzerinde, kredi alarak inşaatları bitirme gayretinde olduğu yönünde… Bu bir şehir efsanesi olabilir. Burada KDV ilişkisinin yönetilmesi ve ikinci el yapının oluşturulularak fiyat yönetimi gibi bir şehir efsanesi var." ifadelerini kullandı.
Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin ise Katar krizine değinerek, Katar gerginliğinin arka planında doğalgaz ihracatçısı ülkelerle petrol ihracatçısı ülkelerin pazar kapışması olduğuna işaret etti.
Alkin, Katar'ın doğalgaz ihracatçısı olduğunu, İran'la Katar'ın yakınlaşmasının petrol ithalatçısı cephede rahatsızlık oluşturduğunu söyledi.
Ekonomist Can Gürlesel de toplantıda konut sektörüne ilişkin verileri değerlendirdi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı