BIR Uluslararası Çevre Konseyi Başkanı Olivier François, serbest ve adil ticaretin uzun süredir BIR’ın temel ilkesi olduğunu hatırlatarak, “Ancak uluslararası ortam çok hızlı değişiyor” dedi. François, özellikle Avrupa’daki geri dönüştürülmüş plastik endüstrisinin “Avrupa’da üretilen geri dönüştürülmüş plastiğin Avrupa’da kalması ve ucuz ithalatla korunması gerektiği” yönünde talepler yükselttiğini aktardı.
François, Avrupa Birliği’nin çevresel gerekçelerle geri dönüştürülmüş plastik ihracatını yasaklamasının, piyasada ciddi bir dengesizlik yarattığını belirterek, “Avrupa, dünyada geri dönüştürülmüş plastik için güçlü bir pazar oluşturmuş tek bölge. Ancak bu durum, dışarıdan gelen plastiğin yalnızca bu pazara yönelmesine neden oluyor. Bu da Avrupa’daki geri dönüşüm tesislerinin kapanmasına veya iflasına yol açıyor,” dedi. François, bu politikanın AB’nin yaklaşık 1 milyon ton geri dönüştürülmüş plastik üretim kapasitesini kaybetmesine neden olduğunu vurguladı.
Avrupa Çelik ve Metaller Eylem Planı gündemde
François, konuşmasının devamında Avrupa Çelik ve Metaller Eylem Planı (SMAP) hakkında bilgi vererek, planın geri dönüştürülmüş metal ihracatına yönelik kısıtlamalar öngördüğünü söyledi. “Böyle bir uygulama küresel ölçekte ciddi sonuçlar doğurabilir,” diyen François, geri dönüşüm üretiminin sürekli artmasına rağmen yerel sanayi talebinin düşmesinin AB’yi dünyanın en önemli geri dönüştürülmüş metal ihracatçılarından biri haline getirdiğini belirtti.
BIR Ticaret ve Çevre Politikası Sorumlusu Olatz Finez Maranon, söz konusu planın henüz yasal bir bağlayıcılığa sahip olmadığını, ancak geri dönüşümcüler için sanayi ve ticaret politikalarında yukarı yönlü düzenlemeleri yakından takip etmenin kritik olduğunu söyledi. Maranon, gelecekte ihracat kotaları, tonaj sınırlamaları veya ücretlendirme sistemlerinin gündeme gelebileceğini, aynı zamanda düşük karbon teknolojileri ve döngüsel ekonomi yasalarının da geri dönüştürülmüş ürün pazarlarını destekleyeceğini belirtti.
“Bu, geri dönüşümcüler için politika yapım sürecinin bir parçası olma fırsatıdır,” diyen Maranon, BIR’ın açık ve adil ticareti savunmaya devam edeceğini ve geri dönüşüm sektöründeki “başarı hikâyelerini” öne çıkaracağını vurguladı.
Çin’in geri dönüştürülmüş çelik girişimi ISO gündeminde
François, Çin’in yaz aylarında geri dönüştürülmüş çelik sınıflandırmasına ilişkin bir belgeyi Uluslararası Standardizasyon Örgütü’ne (ISO) sunduğunu hatırlattı. ISO’nun bu belgeyi teknik rapor olarak ele alıp gelecekte uluslararası bir standarda dönüştürmeyi değerlendirdiğini söyledi.
BIR Ticaret ve Çevre Direktörü Alev Somer, Çin’in girişiminin hâlihazırda dünya genelinde kullanılan EFR (Avrupa Geri Dönüşüm Federasyonu) ve ISRI/ReMA standartlarını dikkate almadığını belirterek, bu duruma karşı üyelerden teknik katkı talep ettiklerini açıkladı.
Basel Sözleşmesi değişiklikleri sektörde belirsizlik yaratıyor
Somer ayrıca Birleşmiş Milletler Basel Sözleşmesi’ndeki tehlikeli atık hareketlerine dair değişikliklerin sektörde karmaşaya yol açtığını ifade etti. 2025 başından itibaren, tehlikeli olup olmadığına bakılmaksızın tüm elektronik atıkların önceden bilgilendirme prosedürüne (PIC) tabi olduğunu belirten Somer, bu durumun özellikle Güneydoğu Asya’da Zorba gibi metal karışımlarının “yanlış beyan” gerekçesiyle gümrükte el konulmasına neden olduğunu söyledi.
“Bu düzenleme yalnızca elektronik atık ticaretini değil, aynı zamanda demir dışı metallerin ticaretini de etkiledi,” diyen Somer, sınıflandırmanın atığın bileşimine değil, kaynağına göre yapıldığını belirtti.
BIR şu anda Basel Sözleşmesi’nin oluşturduğu teknik kılavuzları yeniden değerlendiren çalışma grubuna aktif olarak katılıyor ve mevcut düzenlemenin amacını aştığını savunuyor.
Somer, BIR’ın veriye dayalı savunuculuk çalışmaları kapsamında UNITAR ile Küresel E-Atık İzleme Raporu 2027 üzerinde çalıştığını, Uluslararası Bakır, Kurşun ve Çinko Çalışma Grupları’yla iş birliği yaptığını ve geri dönüştürülmüş metallerin küresel ticaret akışlarına ilişkin bir araştırma yürüttüğünü belirtti.
Küresel plastik anlaşması tıkanma noktasında
Son olarak BIR Ticaret ve Çevre Politikası Sorumlusu Bianca Mannini, Birleşmiş Milletler Küresel Plastik Anlaşması müzakerelerinin ağustosta sonuçsuz kaldığını, ancak Aralık ayında ilerleme sağlanmasının beklendiğini ifade etti. Mannini, müzakerelerde iki grubun karşı karşıya geldiğini anlattı:
Bir tarafta plastik kirliliğini yaşam döngüsü boyunca ele almak isteyen “yüksek hedef” koalisyonu, diğer tarafta ise anlaşmayı gönüllü taahhütlerle sınırlamak isteyen petrol üreticisi ülkeler bulunuyor.
BIR’ın müzakerelerdeki önceliklerinin üretim, tasarım, geri dönüşüm ve döngüsellik alanlarında yoğunlaştığını belirten Mannini, örgütün Basel Sözleşmesi kapsamında plastik geri dönüşümünü iyileştirmeye yönelik bir çalışma grubuna da eş başkanlık ettiğini söyledi.
“Birçok ülke plastik üretimini azaltmak istiyor; bu da geri dönüştürülmüş plastik kullanımını artırma hedefiyle çelişiyor,” diyen Mannini, farklı polimer türlerinin geri dönüşümünde karşılaşılan teknik zorlukların aşılması için sektörün sürece aktif katılımının şart olduğunu vurguladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı