İttifak, Ostbrandenburg, Saarland, Braunschweig, Potsdam, Osnabrück – Emsland – Grafschaft Bentheim, Ostthüringen zu Gera ve Niederrheinische IHK Duisburg-Wesel-Kleve üye odalarından oluşuyor ve Almanya’daki tüm çelik üretim bölgelerinin ekonomik temsilciliğini yapıyor.
Açıklamada, çeliğin karşılaştırılabilir rekabet koşulları altında üretilmesini sağlamak ve düşük çevresel ve iş güvenliği standartları ile sübvansiyonlara dayalı haksız avantajların ortadan kaldırılmasını taahhüt ettiklerini belirttiler. Avrupa çelik endüstrisi, sanayi değer zincirleri ve istihdam açısından kritik bir rol oynuyor. Binlerce doğrudan çalışanının yanı sıra milyonlarca işçi de dolaylı olarak çelik sektörüne bağlı bulunuyor. İttifak, Avrupa’nın ekolojik dönüşümünün uzun vadeli yatırımlara olanak tanıyan istikrarlı ve adil bir piyasa ortamına bağlı olduğunu vurguladı. Çelik endüstrisi, CO₂ emisyonlarını azaltma konusunda büyük bir potansiyele sahip ve gerekli uzmanlık, diğer ülkelerin karbon azaltım süreçlerinde destek olarak ihrac edilebiliyor.
Alman CCI-Steel Alliance, Avrupa çelik endüstrisinin haksız küresel rekabetten korunmasının yalnızca ekonomik bir zorunluluk olmadığını, aynı zamanda Avrupa’nın stratejik özerkliği ve yeşil dönüşümü için de kritik olduğunu belirtti. Bununla birlikte, Avrupa çelik sektörü özellikle Asya kaynaklı aşırı kapasite nedeniyle benzeri görülmemiş bir baskı altında bulunuyor. Bu durum, düşük maliyetli ithalatın artmasına yol açarak yerli üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Çelik üretiminin yoğun olduğu bölgelerde ekonomik sonuçlar, kapasite kullanım oranlarının düşmesi, rekabet gücünün erozyona uğraması ve yeşil teknoloji yatırımlarının duraklaması şeklinde kendini gösteriyor.
İttifak, Avrupa’daki çelik üretim ve işleme tesislerinin haksız uygulamalara karşı dayanıklı olabilmesi için etkili bir savunma mekanizması gerektiğini vurguladı. Önerilen önlemler arasında haksız rekabetin tutarlı şekilde cezalandırılması, Tarife Kota Sistemi (TQR) uygulanması, tüm çelik ürünleri ve menşeler için kotanın kapsamlı şekilde belirlenmesi ve kotayı aşan hacimlere ek gümrük vergilerinin getirilmesi yer alıyor. Ayrıca “Melted & Poured” menşei kuralı ile şeffaflık sağlanması, kısa vadeli talep veya arz şoklarına karşı kriz mekanizması oluşturulması, üç aylık kota tahsisi ve yıllık kota değerlendirmeleri de öneriler arasında yer alıyor.
İttifak, korumanın çelik yoğun alt sektörlere de genişletilmesini ve Avrupa Komisyonu’nun Steel and Metals Action Plan’ının hızlı şekilde uygulanmasını talep ediyor. Ayrıca AB-ABD “Metals Alliance” oluşturulması, karbon sınır ayarlama mekanizmasının (CBAM) iyileştirilmesi, rekabetçi enerji fiyatları ve kritik hammadde güvenliğinin sağlanması ile Küresel Çelik Aşırı Kapasite Forumu’nun (GFSEC) güçlendirilmesi öneriliyor. Çeliğin Avrupa’nın stratejik özerkliği, savunma ve güvenlik açısından önemi de vurgulandı.
Alman CCI-Steel Alliance, AB’nin mevcut ticaret savunma mekanizmalarının yetersiz olduğunu, kontrolsüz aşırı kapasitenin özellikle Asya’dan gelen ithalat baskısını artırdığını ve ABD’nin uyguladığı yüksek gümrük tarifelerinin durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti. İttifak, AB’nin güçlü ve öngörülü bir ticaret savunma aracı oluşturmasını, katı ithalat limitleri ve ek vergiler ile kotanın aşılması durumunda uygulanacak yaptırımların net şekilde belirlenmesini öneriyor.
Açıklamada, güçlü bir yerli çelik endüstrisinin Avrupa’nın stratejik özerkliği için temel olduğu, Almanya’nın AB’de en büyük çelik üreticisi ve dünyada yedinci sırada bulunduğu hatırlatıldı. Almanya’da 80 binden fazla çalışan doğrudan çelik sektörüne bağlı bulunurken, yaklaşık 4 milyon kişi çelik yoğun sektörlerde istihdam ediliyor. Çelik endüstrisi, eğitim yoluyla gençlerin nitelik kazanmasını sağlarken, savunma ve sanayi dayanıklılığı açısından da sistemik öneme sahip.
Son olarak, yeşil dönüşümde düşük emisyonlu çeliğin temel malzeme olduğu, rüzgar türbinlerinden elektrikli araçlara kadar birçok sektörde yerli çeliğin stratejik önemi vurgulandı. Avrupa’nın güçlü ve sürdürülebilir çelik tedarikine sahip olması, karbon yoğun ithalata bağımlılığı azaltarak küresel karbon azaltım çabalarına katkı sağlayacak. İttifak, AB’nin kapsamlı bir ticaret savunma aracı ile stratejik özerklik, rekabetçilik ve yeşil dönüşüm hedeflerinin güvence altına alınmasını talep ediyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı