Dernek, özellikle Sınırda karbon Düzenleme Mekanizması CBAM’ın yürürlüğe girmesi, çelik ithalatına ilişkin mevcut koruma rejiminin sona ermesi ve bunun yerine yeni bir geçici mekanizma getirilmesi, ayrıca çelik ürünleri için gündeme gelen “eritilmiş ve dökülmüş” menşe kuralı nedeniyle Avrupa üretim zincirinin ciddi risk altında olduğunu vurguladı.
ASSOFERMET tarafından öne çıkarılan başlıca kritik noktalar şunlar:
-
Mevzuat belirsizliği: Çelik ithalatının gelecekteki maliyetleri konusunda netlik olmaması.
-
Artan finansal riskler: İthalat planlamasının yeterince önceden yapılamaması, 2026 mali tablolarını tehlikeye atabilecek riskler doğuruyor.
-
Zayıf iç talep: AB üretiminin, hem kalite hem de ekonomik nedenlerle AB dışı tedariklere bağımlı olması rekabet gücünü zayıflatıyor.
-
Rekabet baskısı: AB dışı çelik ve alüminyum üreticilerinin eşdeğer önlemlere tabi olmaması, Avrupa şirketlerini uluslararası pazarlarda zor durumda bırakıyor.
-
Alüminyum riski: Şimdiye kadar kapsam dışında kalan alüminyum sektörüne de koruma önlemlerinin genişletilmesi ihtimali, durumu daha da ağırlaştırıyor.
ASSOFERMET, tüm bu gelişmelerin çelik ve alüminyum ithalatında ciddi bir daralma yaratabileceğini, bunun da zaten ABD tarifeleri ve zayıf piyasa koşullarıyla mücadele eden Avrupa üretim sektörüne yıkıcı etkiler getireceğini belirtiyor.
Dernek, 29 Temmuz 2025’te AB Komisyonu ve İtalyan hükümetine resmi bir mektup göndererek, mevcut politikaların yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. ASSOFERMET, çevresel sürdürülebilirlik ile rekabet gücü arasında bir denge kurulması gerektiğini vurguladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı