Dernek, önerilen düzenlemenin “tüm distribütörler ve dönüştürücü şirketler için çelik bir mengene oluşturduğunu” belirterek, bu tedbirlerin AB çelik endüstrisini koruma adına Avrupa imalat sanayisini ciddi biçimde zayıflatacağını vurguladı.
ASSOFERMET açıklamasında, ürün kategorisi bazında öngörülen kotalar tükendiğinde %50 oranında gümrük vergisi uygulanması ve kotaların genel olarak kesilmesi yönündeki planların, AB dışı ülkelerden tedarik yollarını fiilen kapatma niyeti taşıdığını ifade etti. Bu durumun, kapalı bir pazar (captive market) yaratacağına ve AB imalat sanayisinin tamamını etkileyecek önemli fiyat artışlarına neden olacağı uyarısında bulunuldu.
Dernek, bu tür tedbirlerin özellikle çelik servis ve dağıtım merkezleri, doğrudan ithalatçılar ve dönüştürücülerin stok politikalarını köklü biçimde değiştirmeye zorlayacağını, bunun da üretim sürekliliği ve tedarik zincirinde ciddi aksamalara yol açacağını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu tedbirler, istikrarlı tedarik zincirine ve güvenilir çelik tedarikçilerine ihtiyaç duyan AB imalat sanayisinin ekonomik çıkarlarını doğrudan tehdit ediyor. Oysa bu şirketler, Avrupa Birliği’nin ihracat odaklı yapısını ve rekabet gücünü ayakta tutan endüstriyel dokunun temel parçasıdır.”
ASSOFERMET, 2018’den bu yana yürürlükte olan ve sürekli kısıtlamalarla güncellenen mevcut koruma önlemlerinin ardından, bu yeni teklifin “aşırı korumacı” bir nitelik taşıdığına dikkat çekti. Derneğe göre, önerilen yeni düzenleme; halihazırda yürürlükte olan çok sayıda antidamping vergisine (örneğin, soğuk haddelenmiş bobinler) ve Ocak 2026’da devreye girecek CBAM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) uygulamasına eklendiğinde, AB pazarını ithalata tamamen kapatacak bir yapı oluşturacak.
Açıklamada, Assofermet’in AB çelik endüstrisinin korunması gerektiğini her zaman kabul ettiği, ancak bunun “aşırı korumacılık yoluyla değil, rekabeti teşvik eden politikalarla” sağlanabileceği vurgulandı:
“Amaç, Avrupa çelik üretimini korumak değil; üretimin Avrupa dışına kaymasına ve sanayinin parçalanmasına yol açacak bir ortam yaratmamak olmalıdır.”
Dernek, üretim sonrası aşamadaki şirketlerin görüşlerinin Avrupa Komisyonu tarafından bir kez daha tamamen göz ardı edildiğini belirterek, AB politikasının temel referans noktasının rekabet gücü olması gerektiğini hatırlattı.
ASSOFERMET, ticaret, dağıtım, hizmet merkezleri ve dönüştürücüleri temsil eden bir kuruluş olarak, İtalyan Hükümeti ve Avrupa Komisyonu ile çalışmaya devam edeceğini açıkladı. Dernek, bugüne kadar göz ardı edilen bir konu olan, Avrupa pazarında çelik tüketimi ve talebine yönelik teşviklerin gündeme alınması gerektiğini vurguladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı