Avrupa Birliği’nin (AB) çelik ithalat vergisini %50’ye yükseltme kararı, küresel çelik piyasasında dalgalanma yaratırken Afrika’da da yakından izleniyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları gereği birçok Afrika ülkesi bu uygulamadan muaf olsa da, bölge yetkilileri ve sanayi temsilcileri kararın kıta genelinde dolaylı etkiler yaratabileceği konusunda hemfikir.
AB, Strazburg’da duyurduğu yeni düzenlemeyle gümrüksüz çelik ithalat kotasını 18,3 milyon tona düşürerek, özellikle Çin, Hindistan ve Türkiye gibi büyük üreticileri hedef aldı. Buna karşılık, toplam AB çelik ithalatının %3’ünden azını sağlayan gelişmekte olan ülkeler, DTÖ’nün Korunma Önlemleri Anlaşması uyarınca yeni vergilerden muaf tutulacak. Fakat bu istisna Güney Afrika, Nijerya, Mısır, Fas, Cezayir ve Tunus gibi ülkeler için kısa vadede bir rahatlama anlamına geliyor. Uzmanlar, Avrupa’nın korumacı politikalarının Afrika pazarlarında dolaylı etkiler yaratacağı görüşünde.
Avrupa pazarına giremeyen Asya ve Latin Amerika’daki üreticilerin fazla çeliklerini Afrika’ya yönlendirmesi bekleniyor. Bu durum, kıtada hızla büyüyen yerli üreticiler için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Son yıllarda Nijerya, Kenya ve Cezayir gibi ülkeler, sanayileşme ve altyapı yatırımlarını desteklemek amacıyla yerli çelik üretimine büyük yatırımlar yaptı. Ancak Avrupa’nın korumacı yaklaşımı, bu ülkelerin piyasalarında ucuz ithal çelik baskısını artırabilir.
Güney Afrikalı bir sektör temsilcisi, kıtanın AB’ye doğrudan ihracatının sınırlı olmasına rağmen, kararın ticaret akışlarını değiştirebileceğini söylüyor:
“Çoğu Afrika ülkesi AB’den fazla çelik almıyor. Örneğin Güney Afrika ve bazı bölgesel üreticiler ithalatlarını büyük oranda Çin’den yapıyor. Ancak Portekiz’le yoğun ticaret yapan Angola ve Mozambik gibi ülkeler ciddi zorluklarla karşılaşabilir. Bu durum, onları Afrika içindeki tedarikçilere yönlendirebilir.”
Güney Afrikalı bir başka yetkili ise kararın kıta genelinde fiyat istikrarını tehdit edebileceğini belirtiyor:
"Piyasa zaten istikrarsız bir durumda ve bu durum işleri daha da kötüleştirecek. AB’nin yeni vergileri, mevcut CBAM uygulamasına ek olarak yeni bir ticaret korumacılığı dalgası yaratıyor. Bu durum, Güney Afrika ve Batı Afrika gibi daha az korunan pazarlarda ticaret yönünü değiştirebilir. Asya ülkelerinden yönlendirilecek fazla çelik, Afrika piyasalarında fiyat dalgalanmalarına neden olabilir. Ancak kesin olarak bilemediğim şey, bu önlemlerin AB sanayisini ve pazarını ne kadar koruyacağı.”
Öte yandan Cezayirli bir sektör temsilcisi ise süreci “baskı politikası” olarak nitelendiriyor:
"AB önce %25’lik bir koruma önlemiyle başladı, şimdi oran %50’ye yükseldi. Cezayir’in kota payı her geçen yıl azalıyor. 2026’da CBAM tam olarak yürürlüğe girdiğinde durum daha da karmaşık hale gelecektir. Bu nedenle ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmek ve Avrupa dışındaki bölgelerde varlığımızı güçlendirmek bizim için artık bir zorunluluk. Biz zaten Avrupa dışındaki pazarlarda yerimizi güçlendirmeye başladık ve bu yönde ilerlemeye devam edeceğiz.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı