Anlaşma, küresel çelik sektöründeki aşırı kapasite fazlasına çözüm arayışının ilk kez resmi bir belgeyle kayıt altına alınmasını sağlasa da, sektör temsilcileri için bu adım yetersiz bulunuyor.
Almanya Çelik Sanayi Birliği (Wirtschaftsvereinigung Stahl) tarafından yapılan açıklamada, metnin yalnızca bir "niyet beyanı" olduğu belirtilerek somut koruma önlemleri çağrısı yapıldı. Almanya Çelik Sanayi Birliği Genel Müdürü Kerstin Maria Rippel’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Çelik ve çelik içeren ürünler için geçerli olan %50’lik gümrük tarifeleri hâlâ yürürlüktedir – ve bunun ciddi sonuçları vardır: Hem doğrudan, Almanya ve AB’den ABD’ye yapılan ihracatlar için hem de dolaylı olarak, büyük ölçüde artan çelik yönlendirmeleri nedeniyle neredeyse hiçbir koruması olmayan AB pazarında ciddi etkiler görülmektedir.”
Rippel, Avrupa çelik sanayisinin en büyük tehdidinin, yılda yaklaşık 600 milyon tonluk küresel kapasite fazlası olduğunu vurguladı. Bu miktar, Avrupa’nın toplam üretiminin yaklaşık beş katına karşılık geliyor. Ancak AB piyasasında bu duruma karşı yeterli bir koruma mekanizmasının bulunmadığına dikkat çekildi.
Açıklamada, AB Komisyonu’na etkin ticaret koruma araçları geliştirmesi ve dampingli ithalata karşı işe yarayan gümrük kontenjanları uygulaması çağrısında bulunuldu. Aksi takdirde, Avrupa’nın stratejik öneme sahip çelik sanayisinin daha da zayıflayabileceği vurgulandı.
Rippel, ayrıca Almanya Federal Hükümeti’ni de sorumluluk almaya çağırdı. Hükümetin koalisyon sözleşmesinde yer verdiği “çelik sektörünü koruma ve geleceğe hazırlama” vaadini yerine getirmesi ve Brüksel’de güçlü bir pozisyon alması gerektiği belirtildi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı