Kardemir Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Bakırel, şirketin güçlü finansalları ve yatırımlarla istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü vurgulayarak, ISO 500 listesinde yıllar içinde daha üst sıralara yükseldiğini, EBSO sıralamasında son dört yılda 22’nci sıradan 9’uncu sıraya çıkmayı başardıklarını belirtti. Ayrıca Türkiye’nin ham çelik üretiminde yaklaşık yüzde 4,2 paya sahip olduklarını ve 2023–2024 arasındaki cirolarının önemli bir yükseliş gösterdiğini ifade etti; 2025’in ilk yarısında cirosunun 10 milyar TL’yi aştığını belirtti.
“Yeni yatırım üretim kapasitemizi ve ciromuzu artıracak”
Özlem Bakırel, İzmir Aliağa Bozköy’de devreye girmesi planlanan profil hadde tesisi yatırımıyla şirketin performansının olumlu yönde güçleneceğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu: Dünyada artan çelik yapı kullanımı büyük profillere olan ihtiyacı artırıyor; bu talebe uygun olarak ürün gamını genişletiyoruz. Büyük profil hattı kapsamında 200 mm UPN, IPN ve İPE üretiminin yanı sıra 2025 yılı sonu itibarıyla 200 mm’nin üzerindeki ürün gruplarına da üretim planlanıyor. Yeni tesislerde güneş santrallerine yönelik özel profiller ve maden gemi sektörüne yönelik özel profiller de üretilecek. 2026 yılının ikinci çeyreğinde devreye girecek yatırım ile üretim kapasitesi artırılırken, üretim ve bakım maliyetlerini düşürmeyi hedefliyoruz. 2024 yılında 900 bin ton olarak gerçekleşen kütük üretimimizin 2025 yılında bu kapasiteyi yüzde 10 artırarak 1 milyon 200 bin ton kütük üretimine, toplamda ise diğer fabrikalarda 2,5 milyon ton üretim kapasitesi hedefine ulaşmayı planlıyoruz. Söz konusu yatırımın ciro, pazar payı ve karlılık rakamlarımızı olumlu yönde etkilemesi bekleniyor. Yeni yatırımların devreye girmesiyle toplam ciromuzun yaklaşık yüzde 10 artması öngörülüyor; ayrıca yeni ürünlerin üst segmentte yer almasıyla kar artışının da yaklaşık yüzde 25’e ulaşması hedefleniyor.
“Karbon ayak izimiz azalacak, rekabet şansımız artacak”
Bakırel, enerji verimliliği açısından yatırımın şirkete büyük katkı sağlamasını vurgulayarak: Modern tesislerde enerji tasarruflu ve çevre dostu üretim teknolojilerinin maliyetleri düşürüp çevresel etkileri azaltacağını, bu durumun Avrupa Yeşil Mutabakatı uyumunu kolaylaştırıp ihracat avantajı sağlayacağını belirtti; karbon ve su ayak izi etkilerinin önemli ölçüde azalacağını öngördüklerini ifade etti.
“İhracatımızın yüzde 25 artacağını öngörüyoruz”
Haddehane yatırımıyla ürün çeşitliliğinin artmasının ihracat kapasitesine olumlu yansımasını anlatan Bakırel, şu değerlendirmeyi yaptı: Yeni teknolojiyle sadece standart inşaat çelikleri değil, otomotiv, savunma, beyaz eşya, enerji ve gemi sanayi gibi yüksek kalite ve özel alaşımlı ürünler üretilebilecek. Avrupa ve ABD gibi gelişmiş pazarlar daha yüksek kalite standartları ve sertifikasyon talep ediyor; bu yatırımlar bu standartlara uyum açısından önemli bir avantaj olacak. Afrika, Orta Doğu ve Güney Amerika gibi pazarlarda ise kaliteli fakat uygun fiyatlı ürünlere talep var. Ürün çeşitliliği ve kapasite artışı bu pazarlara erişimi kolaylaştıracak; ihracatımızın yüzde 25 artacağı öngörülüyor. Ayrıca revizyon sonrası yeni teknolojilerin kullanımıyla eğitim süreçleri hızlanacak ve iş gücü kalitesi artacaktır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı