Konferansın ilk gününde “Küresel Rekabetin Yeni Dinamikleri ve Türk Çelik Üreticilerinin Stratejileri” başlıklı oturumlar düzenlendi. Bu oturumların açılış sunumunu SteelRadar Genel Müdürü Cem Öztüre, “GLOBAL DEMİR ÇELİK PİYASALARINA BAKIŞ” başlıklı sunumuyla gerçekleştirdi.
Öztüre sunumuna, “OECD 2027 yılı itibarıyla küresel çelik arz fazlasının 721 milyon tona ulaşacağını öngörüyor. Avrupa çelik sanayii, artan enerji maliyetleri, yüksek işçilik ücretleri ve karbon emisyonu ile ilgili ek yatırımlar nedeniyle büyük bir mali baskı altında” diyerek başladı.
Öztüre, Avrupa’nın mevcut üretim ve ticaret dengelerine dikkat çekerek, “Avrupa’nın 16 milyon tonluk ihracatı bulunuyor. Sadece Almanya’nın 37 milyon tonluk üretimi var, İtalya’nın üretimi ise 20 milyon ton seviyesinde. Buna karşın Avrupa’nın toplam 27 milyon tonluk ithalatı söz konusu. Özellikle İspanya, İtalya ve Almanya gibi ülkeler, ağırlıklı olarak Avrupa içi ticaretle ithalat ve ihracat faaliyetlerini sürdürüyor” dedi.
İtalya’nın çelik üretim yapısına işaret eden Öztüre, “Bugün İtalya üretiminin yüzde 90’ını elektrik ark ocakları (EAF) üzerinden gerçekleştiriyor. Bu da hurdaya bağımlılığı artırıyor. Ancak hurda ihtiyacının giderek artmasıyla birlikte arzın yetersiz kalması söz konusu olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Almanya ve İtalya’nın yüksek vasıflı ürünler ile ayakta kalma mücadelesi verdiğini belirten Öztüre, “Cevherden üretim yapan BOF ve yüksek fırın işletmeleri çevre kirliliğine karşı yüksek maliyetler ile önlem almak zorunda. Avrupa üreticileri mümkün olduğunca EAF fırınlarına geçiş yapmak için yatırım yapıyor. Ancak yüksek fırınları atıl bırakmak ve dönüşüm maliyetleri oldukça yüksek” dedi.
Öztüre, “EAF fırınlarının artmasıyla Avrupa’nın hurda ihtiyacı değişecek ve hurda ihracatı azalacak. Bu durum, Türkiye başta olmak üzere ham çelik üreticilerini etkileyecek. Türkiye, Avrupa’dan en fazla hurda ithalatı yapan ülkeler arasında yer alıyor. Eğer Türkiye ucuz hurda sağlayamazsa ihracatta rekabet gücünü kaybedebilir. Böyle bir senaryoda kütük ve slab ürünlerine yönelim artar, bu da fiyatların yükselmesine neden olur” diye konuştu.
Öztüre, sunumunda ayrıca AB’nin demir çelik ithalat ve ihracat yaptığı ülkeleri, Almanya ve İtalya’nın ihracat-ithalat detaylarını, Avrupa EAF ve BOF kullanım oranları ve dünya genelindeki EAF/BOF kullanım verilerini tablolarla katılımcılara aktardı. Türkiye’nin hurda ve kütük ithalatı ile Birleşik Krallık’ın hurda ihracatı gibi sektörel veriler de sunumun önemli noktaları arasında yer aldı.
Türkiye’nin hurda konusunda sıkıntı yaşayacağının altını çizen Öztüre, “Avrupa geri dönüşüm firmaları, hurdaların kendi iç piyasalarında kalmasını istiyor; aksi halde çok düşük fiyata satış yapmak zorunda kalacaklar ve bazı kaliteleri piyasaya süremeyecekler. Bu nedenle ek vergi getirilmesi, özellikle Türkiye gibi ham çelik üreticileri için ciddi bir risk oluşturuyor” diye sözlerini tamamladı.
Katılımcılar, tablolar ve görseller eşliğinde yapılan sunumu dikkatle takip ederken, Avrupa çelik piyasasının karşı karşıya olduğu zorluklar ve Türkiye’nin sektördeki önemi bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.
Comments
No comment yet.