Alt kalemlere bakıldığında, oksijen çeliği üretimi yıllık bazda yüzde 3,4 düşüşle 1,90 milyon ton oldu. Elektrik ark ocağı (EAO) çeliği üretimi ise yüzde 0,7 azalarak 0,94 milyon ton seviyesinde kaydedildi. Sıvı pik demir üretimi de aynı dönemde yüzde 1,0 düşüşle 1,87 milyon ton olarak gerçekleşti. Buna karşılık sıcak haddelenmiş çelik mamulleri üretimi sınırlı da olsa artış göstererek yüzde 0,4 yükseldi ve 2,50 milyon ton oldu.
Ocak–Kasım 2025 döneminde ise tablo daha da çarpıcı hale geldi. Bu dönemde Almanya’nın toplam ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9,3 azalarak 31,35 milyon ton seviyesinde kaldı. Aynı dönemde oksijen çeliği üretimi yüzde 11,6, pik demir üretimi ise yüzde 10,7 oranında geriledi.
40 milyon ton eşiği dördüncü kez aşılamıyor
2025 yılının tamamı için yapılan mevcut tahminler, Almanya’daki ham çelik üretiminin yaklaşık 34 milyon ton civarında kalacağına işaret ediyor. Bu seviye, sektör için yeterli kapasite kullanım sınırı olarak kabul edilen 40 milyon ton eşiğinin, üst üste dördüncü yıl belirgin şekilde altında kalınacağı anlamına geliyor. Sektördeki genel görünüm bu nedenle son derece gerginliğini koruyor.
Uzmanlara göre bu zayıf görünümün arkasındaki başlıca nedenler arasında, AB çelik pazarında giderek artan ithalat baskısı ve yüksek enerji maliyetlerinin kalıcı hale gelmesi yer alıyor. AB çelik ithalatının pazar payının son dönemde yüzde 30 seviyesine yükselmesi, yerli üreticiler üzerindeki rekabet baskısını daha da artırıyor.
“Bu rakamlar açık bir uyarı sinyali”
Alman Çelik Derneği Genel Müdürü Kerstin Maria Rippel, üretimdeki bu yeni gerilemeyi sektör için ciddi bir uyarı olarak değerlendirerek şu ifade ederek;“Üretim rakamları, Almanya’daki çelik endüstrisi için yetersiz konum koşullarının dramatik sonuçlarını gösteriyor. Özellikle, Avrupa çelik pazarındaki ithal baskısının devam eden artışı, tüm çelik endüstrisini ciddi baskı altına alıyor.”
AB’ye acil eylem çağrısı
Mevcut tablo karşısında Rippel, Avrupa düzeyinde hızlı ve kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Rippel, AB Komisyonu’nun yabancı çelik ticaretine karşı son derece etkili bir koruyucu araç için sunduğu önerilerin gecikmeden ve sulandırılmadan hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek şu değerlendirmede bulunarak;“Dramatik durum göz önüne alındığında, sektör gelecek yılın ortasını bekleyemez. Aylık aşağı yönlü verilerimiz, burada her haftanın kritik olduğunu gösteriyor. Avrupa Parlamentosu’nun ve üye devletlerin, sektörümüzün şu anda hayatta kalması için gerekli kararları alacağına güveniyoruz.”Açıklamasında bulundu.
Almanya çelik sektöründe üretim, maliyet ve ithalat baskısının aynı anda derinleştiği bu dönemde, önümüzdeki aylarda atılacak AB düzeyindeki ticaret ve sanayi politikası adımlarının, sektörün geleceği açısından belirleyici olması bekleniyor.
Comments
No comment yet.