Allianz pro Schiene, Deutscher Naturschutzring (DNR) ve Alman Çelik Federasyonu Wirtschaftsvereinigung Stahl tarafından yayımlanan ortak açıklamada, koalisyon sözleşmesinde vurgulanan yerli çelik sanayisinin stratejik rolü ile güçlü bir demiryolu sisteminin ekonomik dayanıklılık açısından taşıdığı önem hatırlatılarak, emisyonu azaltılmış yerli çelikle yapılacak yatırımların Almanya’nın rekabetçiliği ve iklim hedefleri için belirleyici olduğu belirtildi. Açıklamada, yerli ve AB üretimi düşük emisyonlu çelikle gerçekleştirilecek altyapı projelerinin ekonomiye, istihdama ve iklim korumasına aynı anda katkı sağlayacağı vurgulandı.
Ortak bildiride, kamu yatırımlarında yerel tedarik zincirlerini güçlendiren bir ihale ve satın alma sisteminin, harcanan her bir Euro’nun üçlü etki yaratmasını sağlayacağı kaydedildi. Bu etkinin hem altyapının modernizasyonuna hem yerli ekonominin rekabet gücünün korunmasına hem de iklim hedeflerine ulaşılmasına hizmet edeceği ifade edildi. Emisyonu düşük çeliğin piyasada henüz erken bir aşamada olduğu hatırlatılarak, Almanya ve AB içinde üretilen bu ürünler için “leitmarkt” olarak tanımlanan öncü pazarların hızla oluşturulması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, koalisyon sözleşmesinde yer alan bu öncü pazarların hayata geçirilmesi için en uygun başlangıç alanının “Pionierfeld Deutsche Bahn” olduğu ifade edildi. Demiryolu altyapısının düşük emisyonlu çelikle inşa edilmesi, ülke çapında örnek teşkil edecek bir model olarak değerlendirildi. Yapılan teknik hesaplamalara göre, Almanya veya AB üretimi düşük emisyonlu çelik kullanılması halinde her bir kilometre ray hattında yaklaşık 100 ton CO₂e tasarruf edilebileceği belirtildi. Örneğin Hamburg–Berlin hattının yenilenmesinde geleneksel ray çeliğine kıyasla yaklaşık 33.000 ton CO₂e azaltımı sağlanabileceği vurgulandı.
Kuruluşlar, emisyonu düşürülmüş çelik kullanımının yaygınlaşabilmesi için uygun düzenleyici çerçevenin oluşturulması gerektiğini belirterek, koalisyon sözleşmesinde vaat edilen bürokrasiden arındırılmış ihale, bütçe ve finansman mevzuatının Almanya’nın iklim hedefleriyle uyumlu olduğuna dikkat çekti. Böyle bir düzenlemenin yalnızca iklim nötr ekonomiye geçişte temel bir unsur olmayacağı, aynı zamanda sürdürülebilir ve emisyonu düşük inşaat uygulamalarının da önünü açacağı ifade edildi. Demiryolu sektörünün yanı sıra inşaat ve enerji gibi diğer sektörlerin de uzun vadeli planlama yapabilmesi için hukuki ve finansal netliğin sağlanması gerektiği vurgulandı.
Ortak açıklamada, kısa vadede mevcut mevzuat çerçevesi içinde demiryolu altyapısında pilot projelere başlanması gerektiği kaydedildi. Emisyonu azaltılmış çeliğin bugün kullanılabilir olduğu hatırlatılarak, Fransa ve Belçika’daki somut örneklerin bunun mümkün olduğunu gösterdiği ifade edildi. Ayrıca, düşük emisyonlu hammaddelerin kullanımının finansman ve teşvik sistemleri içinde açık şekilde desteklenmesi gerektiği, bu doğrultuda iklim ve kaynak koruma kriterlerinin ihalelerde yer alması için net standartların belirlenmesi çağrısı yapıldı. Demiryolu altyapısında yaşam döngüsü maliyetlerinin dikkate alındığı mevcut değerlendirme yöntemlerinin BUV, GVFG ve LV InfraGO kapsamında güncellenerek sürdürülmesi gerektiği, CO₂ gölge fiyatları ve Low Emission Steel Standard (LESS) gibi araçların maliyet ve ihale değerlendirmelerinde önemli rol oynayabileceği belirtildi.
Kurumlar, çelik gibi temel hammaddeler için açılacak ihalelerde Almanya ve AB üretiminin açık şekilde gözetilmesinin gerekliliğine dikkat çekerken, mevcut ürün tarafsızlığı ilkesinin yenilikçi çözümlerin rekabet edebilmesini zorlaştırdığı eleştirisini dile getirdi. İhale süreçlerinde yeniliklerin doğrudan tanımlanabilmesi ve teknik şartnamelere dahil edilebilmesi gerektiği ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, düşük emisyonlu çelik ve diğer iklim dostu malzemelerin halen konvansiyonel ürünlerden daha yüksek maliyetli olduğu hatırlatılarak, bunun demiryolu sektörünün rekabetçiliğini zayıflatmaması gerektiği vurgulandı. Hem daha fazla altyapı yatırımı hem de daha sürdürülebilir yatırımların aynı anda gerçekleştirilebilmesi için federal hükümetin olası ek maliyetleri karşılaması gerektiği belirtildi. Bu amaçla, altyapı ve iklim nötrlüğü için oluşturulan özel fon kapsamında Klima- und Transformationsfonds’un (KTF) uygun bir finansman kaynağı olduğu ifade edildi.
Allianz pro Schiene, DNR ve Wirtschaftsvereinigung Stahl, ortak açıklamada federal hükümete çağrı yaparak, Almanya ve AB’de üretilen düşük emisyonlu çelik için gerekli pazar yapılarının gecikmeden hayata geçirilmesini, demiryolu alanındaki pilot uygulamaların hızla başlatılmasını ve düşük emisyonlu malzemelerin ihalelerde önceliklendirilmesi için yasal düzenlemelerin bir an önce gerçekleştirilmesini talep etti. Kuruluşlar, bu adımların yalnızca iklim hedeflerine değil, aynı zamanda Avrupa’nın ekonomik dayanıklılığına ve yerli sanayinin rekabet gücüne de önemli katkı sağlayacağını vurguladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı