Raporda, AB çelik üretiminin son yıllarda kapasitenin belirgin şekilde altında kaldığı, ithalat baskısının arttığı ve sektörün stratejik öneminin giderek daha fazla öne çıktığı vurgulandı. Komite, çeliğin yalnızca ekonomik açıdan değil, aynı zamanda stratejik özerklik, savunma sanayisi ve yeşil dönüşüm hedefleri açısından kritik bir sektör olduğunu belirtiyor.
Yeni düzenleme, mevcut koruma önlemlerinin yetersiz kaldığı noktaları güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, hâlihazırda yasak olan üç aylık gümrük kotası devrinin kaldırılması ve kullanılmayan kota hacimlerinin bir sonraki çeyreğe aktarılmasına olanak tanınması öneriliyor. Komite, bu değişikliğin tedarik zincirinde daha fazla esneklik yaratacağını ve piyasa dalgalanmalarına karşı daha dengeli bir kota yönetimi sağlayacağını ifade ediyor.
Taslak raporda öne çıkan bir diğer değişiklik ise kota dışı ithalata uygulanan verginin önemli ölçüde artırılması. Mevcut sistemde %25 olarak uygulanan ek verginin %50’ye çıkarılması öneriliyor. Bu adımın, küresel kapasite fazlası nedeniyle AB pazarına yönelen düşük fiyatlı çelik girişlerinin önüne geçmeyi ve AB üreticilerinin rekabet gücünü korumayı hedeflediği belirtiliyor.
Rapor, çelik ürünlerinde menşei belirlemeye yönelik “eritme ve dökme” (melt and pour) kuralının korunacağını, ancak bu kuralın kanıtlanma sürecinde önemli bir esneklik sağlanacağını ifade ediyor. Buna göre, üretim sertifikasının yanı sıra faturalar, teslimat belgeleri, kalite sertifikaları, tedarikçi beyanları, maliyet ve üretim kayıtları, ihracatçı ülke gümrük evrakları ve üreticinin sevkiyata özel düzenlediği beyanlar da menşe kanıtı olarak kabul edilebilecek. INTA, bu düzenlemenin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerindeki idari yükü azaltacağını vurguluyor.
Taslak düzenleme, çeliği Rusya veya Belarus’ta eritilip dökülmüş tüm ürünlerin AB pazarına girişinin tamamen yasaklanmasını da içeriyor. Buna göre, bu ürünler gümrüklerde otomatik olarak reddedilecek ve hiçbir kota avantajından yararlanamayacak. Komite, bu yasağın AB’nin güvenlik politikalarıyla uyumlu olduğunu ve küresel kapasite fazlasının kaynağı olan ülkelerden gelen çelik akışını sınırlamayı amaçladığını belirtiyor.
Öte yandan Ukrayna, devam eden savaş koşulları nedeniyle düzenlemeden tamamen muaf tutulacak. AB’nin Ukrayna ekonomisini destekleme taahhüdü kapsamında Ukrayna menşeli tüm ürünlerin yeni mekanizma dışında bırakılacağı ifade ediliyor.
Taslak rapor ayrıca düzenlemenin şeffaf biçimde uygulanmasını sağlamak amacıyla Avrupa Komisyonu’na yıllık uygulama raporu hazırlama zorunluluğu getiriyor. Düzenlemenin etkilerinin iki yılda bir değerlendirilmesi ve ürün kapsamının yürürlüğe girişten sonraki ilk yıl içinde gözden geçirilmesi öngörülüyor. INTA, küresel kapasite fazlası, fiyat hareketleri, ithalat baskısı, ticaret sapmaları ve AB çelik üretiminin kapasite kullanımı gibi göstergelerin düzenli olarak analiz edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Komite son olarak yeni önlemlerin Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla tam uyumlu şekilde uygulanacağını ve ticaretin yalnızca gerekli ölçüde kısıtlanacağını ifade ediyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı