Abhyuday Jindal, Hindistan'ın çelik sektörünü etkileyen küresel faktörleri inceliyor

Hindistan'ın en büyük paslanmaz çelik üreticisi Jindal Stainless'ın Genel Müdürü Abhyuday Jindal, paslanmaz çeliğe yönelik güçlü iç talebe rağmen, mevcut mali yılın dördüncü çeyreğinde marjların özellikle Çin'in dampingi nedeniyle zorlanabileceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca, Avrupa talebi henüz toparlanmadı ve Kızıldeniz jeopolitik krizinden kaynaklanan yüksek navlun oranları ABD talebini etkiledi. Son verdiği röportajda Jindal, küresel ekonomik koşullar, marj baskıları, Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması'nın (CBAM) etkisi ve şirketin yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırım gibi çeşitli konulara değindi.

Dördüncü çeyrek görünümüyle ilgili olarak Jindal, iç talebin güçlü kalmaya devam ettiğini, ancak Çin'in ithalat ve damping uygulamaları nedeniyle zorlukların sürdüğünü belirtiyor. Beklentilerin aksine, Avrupa'da talebin düşük seyretmesi ve artan navlun oranlarının ABD'deki marjları ve talebi etkilemesiyle ihracat beklendiği gibi artmadı. Jindal, ihracatın öncelikle hükümetler arası düzeyde, CBAM gibi konulara odaklanarak ve Avrupa ekonomisi ile jeopolitik istikrardaki iyileşmeleri bekleyerek ek desteğe ihtiyaç duyabileceğini öne sürüyor.

Ayrıca, CBAM kapsamında gömülü karbon emisyonları için varsayılan değerlerin yakın zamanda yayınlanmasını da tartışan Jindal, gelişen düzenleyici ortam ve Avrupa'da geleneksel enerji kaynağı kullanımının gerekçelendirilmesindeki potansiyel karmaşıklıklar göz önüne alındığında, tam etkiyi analiz etmek için erken olduğunu ifade etti.

Jindal, Jindal Stainless'ın CBAM gerekliliklerine uyum sağlamak için aktif bir şekilde hazırlandığını, süreçlerin ve raporlama mekanizmalarının yürürlükte olduğunu ve tesislerindeki karbon emisyonlarını izlemek için ilgili makamlarla temas halinde olduğunu belirtiyor.

Yatırımlar açısından Jindal, yenilenebilir enerji projelerine yönelik olarak üç yıl içinde ₹700 crore'luk (217 milyon USD) bir planın altını çiziyor. Bu plan, yenilenebilir enerjinin 24 saat kullanılabilirliği ve yeşil hidrojen üretimine yönelik yatırımlar gibi girişimleri içeriyor. Şirket, bu çalışmalarla karbon emisyonunu 2035 yılına kadar %50 oranında azaltmayı hedefliyor.