Komisyonun “Küresel Aşırı Kapasitenin AB Çelik Piyasasına Etkilerini Gidermeye Yönelik Tüzük Teklifi” başlıklı belgeye göre, AB çelik endüstrisi yıllardır süregelen ithalat baskısı, yüksek enerji maliyetleri ve küresel aşırı üretim kapasitesi nedeniyle ciddi bir rekabet dezavantajı içinde.
Avrupa, dünyanın üçüncü büyük çelik üreticisi konumunda olmasına rağmen, üretim kapasitesi azalırken tesislerin bir kısmı kapanmak zorunda kaldı. Komisyon verilerine göre, sektör 2008’den bu yana yaklaşık 100 bin doğrudan istihdam kaybı yaşadı ve birçok üye ülkede üretim tesisleri küçüldü veya kapandı. Bu durum, AB’nin stratejik özerkliği, savunma sanayi kapasitesi ve yeşil dönüşüm hedefleri açısından risk oluşturuyor.
Komisyon açıklamasında, “Çelik sadece sanayinin değil, Avrupa’nın yeşil dönüşümünün de temel malzemesidir” denilerek, sektörün inşaat, altyapı, otomotiv, gemi yapımı, rüzgar türbinleri, demiryolları ve savunma sanayii gibi stratejik alanlarda kritik rol üstlendiği vurgulandı.
Yeni tüzük: küresel kapasite fazlasına karşı kalıcı önlem
Yeni düzenleme, 2019’da yürürlüğe giren ve 30 Haziran 2026’da sona erecek olan mevcut çelik koruma önlemlerinin (safeguard measures) yerini alacak. Komisyon, bu tarihten sonra da küresel kapasite fazlası ve ticaret yönlendirmesi (trade diversion) risklerinin süreceğini, bu nedenle yeni bir yasal koruma çerçevesine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Teklife göre, ithalat belirli kotalar çerçevesinde gümrüksüz olarak yapılabilecek. Ancak bu kotalar aşıldığında, yüzde 50 oranında gümrük vergisi uygulanacak. (Mevcut düzenlemede bu oran yüzde 25’ti.)
Kotalar, 2013 yılındaki AB çelik tüketimi ve ithalat payı baz alınarak hesaplandı; toplam yıllık 18,3 milyon tonluk serbest kota tanımlandı. Bunun üzerinde yapılacak her ithalat için vergi uygulanacak.
Yeni düzenleme, ayrıca ithal edilen çeliğin “erime ve döküm yapılan ülke” (melt and pour) bilgisiyle izlenmesini zorunlu kılıyor. Böylece, üçüncü ülkelerde üretilip başka bir ülkede yeniden işlenerek AB pazarına sokulan çeliğin menşeinin şeffaf biçimde izlenmesi hedefleniyor.
Kapsamdaki ürünler
Teklif, 28 farklı çelik ürün kategorisini kapsıyor. Bunlar arasında sıcak haddelenmiş yassı çelik, soğuk haddelenmiş sac, galvanizli ve kaplamalı levhalar, paslanmaz çelikler, inşaat demiri, filmaşin, borular, ray ve kalın plakalar gibi ürünler bulunuyor.
En yüksek kota hacmine sahip bazı ürün kategorileri şöyle:
-
Sıcak haddelenmiş yassı çelik (Kategori 1A): 5,2 milyon ton
-
Soğuk haddelenmiş çelik (Kategori 2): 1,5 milyon ton
-
Metal kaplamalı levhalar (Kategori 4A): 1,6 milyon ton
-
Filmaşin (Kategori 16): 1,56 milyon ton
-
İnşaat demiri (Kategori 13): 844 bin ton
Bu ürünlerin tamamı 7208, 7210, 7212, 7306 gibi GTİP kodlarıyla tanımlandı.
Ekonomik güvenlik ve yeşil sanayi hedefleriyle bağlantılı
Komisyon, bu düzenlemenin yalnızca ticari değil, ekonomik güvenlik ve savunma politikalarıyla da bağlantılı olduğunu belirtiyor. Çelik ve metallerin Avrupa savunma altyapısında stratejik öneme sahip olduğu, tank, gemi, uçak gibi askeri platformlarda kritik miktarlarda kullanıldığı ifade ediliyor.
Yeni tüzük, “Steel and Metals Action Plan (SMAP)” kapsamında açıklanan önceliklerin yasal zeminini oluşturuyor. SMAP, Avrupa sanayisinin rekabetçiliğini korurken, yeşil dönüşüm ve savunma sanayiinde yerli üretim kapasitesini güçlendirmeyi hedefliyor.
Komisyon, düzenlemenin 2031 yılına kadar etkilerinin değerlendirileceğini ve iki yılda bir kapsam güncellemesi yapılacağını açıkladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı